Tunus’ta Nahda Hareketi, 13 Şubat’tan bu yana devam eden gözaltı telaşının ülkenin sorunlarını çözmeyeceğini aksine diktatörlüğe götüreceğini belirtti.
Ülkede siyasetçilerden aktivistlere, işadamlarından hakimlere kadar çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına yansımalar gelmeye devam ediyor.
Nahda Hareketi’nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Muhalefete yönelik gözaltılar, sindirmeler ve uydurma suçlamalarla önde gelen isimlerini hedef almalar, vatandaşın sorunlarını çözmediği gibi, ülkedeki krizi daha da içinden çıkılmaz hale getirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu, ülkenin hızla harekete geçmesini gerektirir. Diktatörlüğe, işkenceye, sistematik baskıya ve sindirmeye yol açar.” terim kullanıldı.
Açıklamada çok sayıda kişinin keyfi olarak gözaltına alınması kınandı ve gözaltına alınanların serbest bırakılması talep edildi.
Tunus’ta Cumhuriyetçi Parti Genel Sekreteri İsam el Şaabi, Ulusal Kurtuluş Cephesi üyelerinden Anayasa Profesörü Cevher bin Mubarak ve siyasi aktivist Şeyma Issa ile avukat İsk Bilhac’ın bugün tutuklandığı belirtildi.
Tunus’ta çok sayıda siyasetçi, gazeteci ve STK temsilcisi gözaltına alındı
Tunus’taki “gözaltı dalgası” Nahda Hareketi’nin eski yöneticilerinden Abdülhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi üyesi Hiyam et-Turki ve işadamı Kemal Latif’in suçlamalarla tutuklanmasına yol açtı. 13 Şubat’ta “devlet güvenliğine karşı komplo kurmak” suçundan. alınmasıyla başladı.
Nahda Hareketi, 14 Şubat’ta Ennahda’nın Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili Nureddin el-Bahiri ile Mozaik FM Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Butar’ın gözaltına alındığını duyurdu.
Gözaltı sürelerinin tamamlanmasının ardından Bahiri ve Butar’ın tutuklu yargılanmalarına karar verildi.
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin 16 Şubat’ta, eski Daire Başkanı Fethi Kemmun’un ise 24 Şubat’ta “kara para aklama” suçlamasıyla gözaltına alındığı açıklandı.
Son olarak 25 Şubat’ta Demokratik Akım Partisi’nin eski Genel Sekreteri Gazi el-Şevaşi gözaltına alındı.
